0 212 516 41 27
[email protected]

IV. Ulusal Maneviyat Psikoloji Sempozyumu

Birlik Vakfı 30. Yıl Kutlamaları Birlik Vakfı Gönüllülerini Buluşturdu

Çanakkale Ruhu ve Gençlik kompozisyon yarışması ödül töreni

Fetih Ruhu Fatih ve Gençlik kompozisyon yarışması ödül töreni

N.F.Kısakürek Eserlerinde İdeal Gençlik makale yarışma ödül töreni

Başbakan Davutoğlu Sultanahmet'te Birlik Vakfı iftarına katıldı
 
Basbakan-Davutoglu-Sultanahmette-Birlik-Vakfi-iftarina-katildi
Başbakan Ahmet Davutoğlu Sultanahmet'te Birlik Vakfı Genel Merkezi'nde Birlik Vakfı'nın iftarına katıldı. Birlik Vakfı'nın düzenlediği Birlik Vakfı Kurucular Kurulu Başkanı İsmail Kahraman ve Mütevelli Heyet Başkanı Mehmet Alacacı’nın ev sahipliği yaptığı iftar programına, Başbakan Davutoğlu'nun yanısıra Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, MTTB Genel Başkanı İsmail Karayel, çok sayıda Milletvekili ve Birlik Vakfı gönüllüleri katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Birlik Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Alacacı ve Birlik Vakfı Kurucular Kurulu Başkanı İsmail Kahraman selamlama konuşması yaptı.

Selamlama konuşmalarının ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu konuşmaya başladı. Davutoğlu, 35. ananevi iftarın güzel istişarelere ve sohbetlere vesile olmasını dileyerek, iftar için kapıdan girdiği andan itibaren tanıdık simalarla, dost yüzlerle karşılaştığını ifade etti.

Davutoğlu, 35 yılın, üzerine mutabık kalındığı gibi bir neslin serüveni olduğunu belirterek, “Aslında dava aşkımızın da nasıl yenilendiğinin güzel bir işareti. Bir neslin serüveni. Zor, çetin, çileli yollardan geçerek bu günlere ulaşmak için ter döken, emek veren, bir neslin sonunda hamdolsun geldiğimiz güzel menzillerin hikâyesi” diye konuştu.

Birlik Vakfı’na gelmek için Gülhane Parkı’ndan geçerken gözünün önüne Türk Talebe Birliği’ne gittiği günlerin geldiğini anlatan Davutoğlu, hep bir şeyler hayal ederek bu sokaklardan yürüdüklerini, Sultanahmet civarında tarihi andıklarını, Divan Yolu’ndan Sahaflara yürürken hep “bir tarihi muştuyu nasıl hayata geçiririz” diye hayaller kurduklarını söyledi.

Her sokağın görkemli bir tarihi, her kütüphanenin ulaşılması gereken klasikleri, medeniyetin köklerini hatırlattığını dile getiren Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Köprülü Kütüphanesi’nde geçirdiğim günleri, saatleri hatırladıkça şimdi hem bir özlemle hem de o günlerde hayal ettiğimiz hedeflere ne kadar ulaştığımızın muhasebesiyle kendimi yokluyorum.

Hamdolsun çok çetin yollardan geçildi. 1970’li yılların o zorlu şartlarından, 1980’li yılların, 12 Eylül’ün, Birlik Vakfı’na giden kilometre taşlarının döşendiği o darbe dönemlerinden, Milli Türk Talebe Birliği’nin kapanmasından, Birlik Vakfı’nın kurulmasından, 28 Şubat’ta hepimizin yaşadığı acılardan sonra son 12-13 yıl içinde bütün o köklerimizin yeniden inşası için

Sayın Cumhurbaşkanımızın başlattığı bir hareketle, yaşadığımız o derin tecrübeyi hep birlikte şimdi bir kez daha aslında 35 yılın muhasebesiyle doğru yerine oturtma zamanıdır.”

“NE GÜZEL İSİM, BİRLİK VAKFI”

Milli Talebe Birliği’ndeki hatırlarını anlatan Davutoğlu, Sultanahmet’in bütün külliyelerini bildiğini kaydederek, o zaman arkadaşlarıyla o külliyelerin her birinde yaptıkları sohbet ve derslere ilişkin anılarını paylaştı.

Davutoğlu, “Oralarda Çanakkale Savaşı’na giden destanları birbirimize anlatırken yüz yıllık serüven anlamında, hep böyle kudretli bir ülke hayal ettik, hep böyle şefkatli bir ülke hayal ettik ki; hem kendi vatandaşlarına, her bir haneye ulaşabilsin hem de adalet gerektirdiğinde kudretini diğer gönül topraklarına da gönüldaşlara da ulaşabilsin” ifadelerine yer verdi.

Birlik Vakfı benzeri vakıfların birliğin, beraberliğin sembolü olduğuna işaret eden Davutoğlu, “Ne güzel isim Birlik Vakfı. Milli Türk Talebe Birliği’nin geleceğini de sürdüren ve kavramın en güzeli, birlik. İşte bir olmanın, diri olmanın, iri olmanın tam zamanıdır” dedi.

Davutoğlu, 28 Şubat’ta sivil toplumun silindir gibi ezilmeye çalışıldığını vurgulayarak, 2002’yi hazırlayan en büyük temel unsurun, 28 Şubat silindirinin karşısında dimdik, vakur bir şekilde duran bir sivil toplumun bulunması olduğunu söyledi.

Bütün vakıflara teşekkür eden Davutoğlu, “Şimdi de biz eğer bu kadar mülteciyi barındırabiliyorsak, bu sadece devletin Ankara’da aldığı bir kararın sonucu değildir. Onlara bağrını açan Kilislilerin, Şanlıurfalıların, Gazianteplilerin, Kahramanmaraşlıların, Hataylıların, Adanalıların, Mersinlilerin, Mardinlilerin, Malatyalıların, bütün çevre illerin ve Türkiye’deki Ensar bilincinin sonucudur” değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, “İnsanlığa bugün bir destansı ders veriyorsak, bunun arkasında hem asırlar boyu gelen köklü idrakimiz ve bilincimiz var hem de bizim tam da Birlik Vakfı’nın doğuşuna sebebiyet veren o 35 yıl önceki arayışımızın, hülyalarımızın, ülkemiz adına beslediğimiz büyük rüyaların eseri var” dedi.

Başbakan Davutoğlu, son 13 yıl içinde büyük çabalarla Türkiye’nin kudretli ve şefkatli bir güce kavuştuğunu dile getirdi.Hangi şartlarda olursa olsun yapılması, geliştirilmesi ve korunması gereken en önemli noktalardan birinin, sivil toplumun mevcudiyetinin sürmesi olduğuna işaret eden Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Hitap ettiğim ilk iftar sofrasında bütün milletimize şunu ifade etmek isterim ki: Hamdolsun Allah birliğimizi, beraberliğimizi daim etsin. Bugün Türkiye’nin her köşesinde huzur ve sükûn içinde tam bir varlık idrakiyle ramazanı idrak ediyoruz. Bu birliği ve beraberliği korumak için de her türlü gayreti göstermeye devam edeceğiz. Hızımız hiç kesilmedi, hiç kesilmeyecek. Çünkü biz gücümüzü milletten alırız, hızımızı da tarihin derinliğinden gelen o köklü idrakimizden alırız.”

20 Haziran 2015

İlgili Resimler